4 Ağustos 2015 Salı

Gecenin Ağıdı

Linç edilmiş rüyalarımdan yazıyorum sana majesteleri
İntihar süsü verilerek katledilmiş yıldızlardan bu satırlar.
Duaya açılmış avuçlara düştü ölü melekler.
Saçıldı yerden göğe ölüm.
Yedi katına doldu göğün,
Kanadı,
Ağladı arş.
Gökkube düşürürken ölü çocuklarını kucaklarımıza,
Başarısız ve kanlı bir kürtaja kurban gitti avuçlarımıza dolan şans.
Ölü bir bebeğin gözyaşları karışırken nefesime,
Paslı bir mezar taşına sarıldı ömür.
Ama sen,
Sen oydun.
Gölgelere kundaklanmış ışık,
Siyahıma karışmış umut,
Dudaklarıma karılmış hüzün...
Sen oydun.
Sisli gecelere saklanmış çığlıklarımdın benim.
Puslu sokaklarda,
Islak kaldırımlara gömülü sanrılarım...
Bunları bir geceden yazıyorum majesteleri.
Kırık dökük,
Yarım yamalak bir geceden.
Dudaklarım majesteleri,
Ah bir bilsen ne kadar özledi nefesini mutluluğun...
Şehirler dolusu lanet yağdı çocuk hayallerime,
Şehirler dolusu ölüm yağdı o çocuk bedenime.
Şehirler dolusu majesteleri,
Şehirler dolusu kan.
Şehirler dolusu majesteleri,
Şehirler dolusu acı...
Sen,
Sahi sen neredesin şimdi? 
Bir gecenin ağıdı daha yayıldı satırlarıma.
Bir gecenin ruhu daha karıştı dudaklarıma.
Bir gece daha majesteleri,
Ölüm için çırpındığım bir geceden daha...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder