1 Ağustos 2017 Salı

Bir Şiirin Gözyaşları

Ağlamıyordum ağlamasına da,
Kanıma karışık yarım kutu kadar sakinleştirici
Ve damağımı uyuşturan duman... Kabullenilemeyenler ve kabullenilmesi gerekenler.
Her intihar bu ikilemden peydahlanmaz mı neticesinde,
Her intihar sancılı şiirler kusmaz mı bir noktada;
Ve her intihar kendini utandırmaz mı en olmayacak şarkıların mırıltısında?
Kayan her yıldız, bir kadını piç etmez mi karanlıkta?
Öldürmeyen mesafeleri uyuşturmaya yeminli şarap
Ve her öğrenilmiş yenilgiyi kutsamaya yetemeyecek kadar sigara bırakıyorum buraya.
Çünkü bilirsiniz ki bir şiir şairinin gırtlağına dolayabilir avuçlarını.
Biliyorsunuz ki bir şiir
Şakağına dayanıp bir gecenin
Kaşar ilham perilerini üçüncü sayfa cinayetlere kurban verebilir.
Bir de Pink Floyd çalıyorsa eğer eski bir radyoya,
Balçık bir mezar toprağında terketmesi tüm benliğini işten bile değil.
Çünkü biz dünya denen klostrofobiye yenik kayıp ruhlar...
Çünkü şiir şairden doğar azizim,
Parçalayarak şairin kanserli rahmini.
Bazı şeyler yerinde sayar.
Acı.
İhanet.
Yenilgi.
İntihar hep yerinde sayar mesela,
Olduğu gibi satıraralarında...
Umut da hep yerinde sayar mesela,
Kabuk bağlamış sigara yanıklarında...
Bir sigaraya takas edeceğim bu geceyi.
İzbe bir parkın muadivimi burukluklara satacağım her şeyi.
Tek bir sigaraya hem de.
Tek bir sigara.
Çünkü ben dileğimi hep sonsuzdan geri saydım.
Ve sen yanık kirpiklerime hiç bir zaman sarılmadın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder