Hiç kokan duvarlara gömülü.
Dans ederdik biriciğim
Var edilmemiş sahnelerde.
Kayıp yenilgilerin gölgesine saklıydı oysaki,
Nereye gittiğini sanıyor bu sonbahar?
Karanlığın çığlıklarında yalnızdı gökyüzü,
Son yıldızlar parçalanırken gün ışıklarında.
Dumanı tüten bir fincan gece,
Ya sonbahar,
Sonbahar Ate?
Eylül de mi kandı yoksa,
Ölümün sahte zerafetine?
O gece ki,
Kaplayan tüm ölü yenilgileri,
Ölümü ve ölümün tüm zerafetini...
O karanlıklar ki,
Yok eden yaradılmış tüm güzelleri,
Güzelliği ve hiçliğini...
Dans ederdik biriciğim,
Karanlığın ölüm kokan gecelerinde...
Zerafetin katledilişini izledik gökyüzünde,
Bir yıldız daha intihar ederken başucumuzda.
Sonra kapadın gözlerini,
Bir dilek tut dedin bana.
Hiç bilmedin,
Ölmeyi diledim.
Dans edelim dedin,
Hapsettin avuçlarımı ellerine.
Sarhoştun belki de,
Hiç duymadın kayıplarıma ettiğim küfürleri.
Hiç görmedin gözlerimin hapsettiği yaştan bozma nemi.
Dans ederdik biriciğim,
Şarkılar söylerdin sen,
Ağlardım bense sessizce.
Hiç bilmedin,
Ölmeyi diledim.
Dans ederdik,
Kırık dualar üzerinde ağlayan ayaklarımıza inat.
Buharlaşan gökyüzünde ağlayan dualara inat.
Dans ederdik biriciğim,
Hiç bilmedin,
Kollarında titrerken,
Ölmeyi dilerdim...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder